3 Adımda Antalya

Antalya hem tarihi yerleri hem doğal güzellikleri hem de yazın tatil için plajları ve otelleriyle ünlü bir şehir. Gezmek için rotanızı çevirecek olursanız bütün zenginlikleriyle sizi kucaklayacaktır. Bu güzel şehri uzun uzun paragraflar dizerek anlatabiliriz ancak bu yazımda ben 3 temsili yerle Antalya’yı özetlemeye çalışacağım.

1)   ASPENDOS ANTİK TİYATROSU

Aspendos Antik kentinde bulanan tiyatro M.S. 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiştir. Antalya’nın Serik ilçesinde iki tepe arasındaki düzlüğe konumlanan kentte aslında tiyatro dışında da bulunan çok değerli yapılar vardır ancak herkesin aklına kazınan en ihtişamlı ve bugüne kadar en iyi şekilde korunabilmiş tek yapı da tiyatrodur. Ayrıca, Aspendos Antik Kenti Tiyatrosu ve Su Kemerleri 2015 yılından beri UNESCO Geçici Miras Listesi'ndedir. Ayrıca burada ek bilgi verilmesi gerekirse Atatürk Cumhuriyet’in ilk yıllarında burada “Bu tiyatroyu restore ediniz. Kapısına kilit vurmayınız, burada temsiller veriniz, güreşler düzenleyiniz” demiştir. Aynı zamanda buranın restore edilmesi için harekete geçmiştir. Şimdi tiyatroda etkinlikler yapılıyor ve tiyatronun giriş kapısında da Atatürk’ün bu sözü asılı.

Aspendos Tiyatrosu, Roma mimarisi ve tarihi açısından büyük önem taşır. Günümüze dek iyi korunarak gelen bu yapı, Roma devri mimarisi tarzının son örneklerindedir. İmparator Marcus Aurelius devrinde (İS 161–180) Theodoros’un oğlu mimar Zenon tarafından inşa edilmiştir ve dönemin tanrıları ve imparatoruna adanarak yapıldığı söylenir. Antalya turizm başkentimiz olduğu gibi anı zamanda gelen yabancı turistlerin ilgisini çeken bu önemli tarihi yapıyla kültür açısından da değeri yüksek bir kentimiz olmuştur. Antalya’yı gezmeye giden yerli ve yabancı turistlerin yolu mutlaka Aspendos’a da düşer. Antalya’nın tarihi ve kültürel zenginliğini ve önemini temsil eder.

1)   KALEİÇİ 

Antalya’nın Muratpaşa ilçesi sınırlarında, merkezde yer alır. Kaleiçi’nin şehrin tarihini taşıyan evler ve sokak yapılanması günümüzde olduğu gibi korunmaktadır. 1972 yılında Antalya iç limanı ve Kaleiçi semti, özgün dokusu nedeniyle "Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu" tarafından "SİT bölgesi" olarak koruma altına alınmıştır. Kaleiçi hem Roma dönemi hem de Roma sonrasında Selçuklu döneminden birçok yapıyı günümüzde korumaktadır. Tarihi dokusu, Kaleiçi’nde yaşayanların izleri, taştan yapılmış dar sokakları, kendine özgü evleri ve yapılanması, limanı ile hem yaşayanların hem de gezmeye gelen turistlerin ilgisini her zaman çekmektedir. Kaleiçi’nde yer alan ve Antalya’nın simgesi haline gelen bir önemli tarihi yapı ‘’Hadrian Kale Kapısı’’dır. Adını Roma imparatoru Hadrianus’tan alır. Yerlilerin buluşma noktalarından biridir ve halk arasında Üç Kapılar da denir. Bir diğer önemli yapı ise 13.yy Selçuklu’lar tarafından yapılan Yivli Minare’dir. Kaleiçi hem koruma altındadır hem de şehir akışına uygun olarak birçok bar, cafe, otel, restoran da yapılmış ve sosyal hayata kazandırılmıştır. Antalya’ya gidileceğinde görülmeyi planlanan ilk yer burasıdır. 

1)   ANTALYA PLAJLARI

Konyaaltı plajı, Lara Plajı, İnciraltı Halk Plajı vb. daha birçok sayabileceğim plaj ismi var. Antalya asıl olarak yaz turizmiyle ismi duyulmuş bir şehir. Özellikle Rus turistlerin oteller bölgesine gelip plaj plaj gezmeleri sık görülen bir durumdur. Kumlu, taşlı ve tabii ki doğal yapısına göre bakacak olursak falezlerin üzerine kurulmuş plajları bile vardır. Yazın sıcaklarında hem turistler hem de yerliler kendilerini plajlarda buluverirler. Şehir içi plajlar dışında Adrasan, Olimpos gibi biraz merkeze uzak tatil beldelerinin plajları da tercih edilir. Bir de tekne turuyla yapılan koy gezileri vardır. Birbirinden güzel koyların kıyılarında gezmek tatile gelenlerin çokça tercih ettiği ve hayran kaldığı bir olaydır. Antalya denilince öncelikli olarak herkesin aklına deniz, kum, güneş ve otel gelmesi bu çeşitilik bu birbirinden güzel sahiller ve deniz havasıyla birlikte tabii ki tesadüf değildir. Dinlenmek ve deniz keyfi yapmak isteyenlerin bir numaralı seçeneği Antalya’dır.

Yaz sezonunda iğne atsam yere düşmeyecek bir kalabalığa sahip olan plajlar ve aşırı nemli sıcak havalar nedeniyle yerli turistlerin bir kısmı asıl yaz sezonunda değil sezon başı veya sonunda gelmeyi tercih ederler.