Assetto Corsa
Assetto Corsa ve Assetto Corsa Competizione oyunlarının başarılarının sırrı ne?
Bu yazımda en sevdiğim ve gerçekçi yarış simülasyonlarından olan Assetto Corsa ve Assetto Corsa Competizione oyunlarının başarılarının sırrına değiniyorum.
İlk oyunu 8 Kasım 2013’te piyasaya sürülen Assetto Corsa serisi şu ana kadar sırasıyla Assetto Corsa, Assetto Corsa Competizione ve Assetto Corsa EVO isimli oyunlarıyla yarış simülasyonlarına ilgi duyan oyuncuların gönlüne sarsılmaz bir taht kurmuş vaziyette. Rakiplerine göre çok daha ufak bir stüdyo olan İtalyan Kunos Simulazioni tarafından geliştirilen bu oyun, esasen kendi türünde Sony’nin Gran Turismo’su ve Microsoft’un Forza Motorsport’u gibi çok önemli rakipler ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu noktada Assetto Corsa’nın 2013’te çıkan ilk oyunu ve çok daha öncesinde çıkış yapan, çok daha kötü grafiklere sahip bir diğer örnek olan İRacing daha hala özellikle aşırı gerçekçi sürüş meraklılarının bir numaralı tercihi olmayı başarıyorlar. Peki Gran Turismo ve Forza Motorsport’a kıyasla yalnızca grafiksel anlamda değil araç çeşitliliği, pist sayısı ve benzeri konularda da ciddi şekilde dezavantajlı konumda olan bu serinin aradan geçen 12 yılda koruduğu başarısının sırrı nedir? Başka bir deyişle; ufak bir bütçe ve küçük bir yazılım stüdyosuyla nasıl dünyanın en çok oynanılan, en başarılı oyunlarından biri geliştirilebilir?
Assetto Corsa’nın 2013 yılında çıkan ilk oyunu bütün DLC paketleriyle beraber maksimum 160 civarı otomobil ve 15 pist içeriyordu. Yalnızca GT serilerinde yarışan araçların sürülebildiği 2018 çıkışlı Assetto Corsa Competizione 24 pist içerirken, son olarak 2025’te piyasaya sürülmüş ve benim henüz oynayamadığım Assetto Corsa EVO isimli oyun yine oldukça kısıtlı sayıda pist ve araç barındırıyor. Bu oyunların bu denli ilgi görmesinin asıl sebebi ise tabiî ki kapsamlı bir değiştirilebilirlik ve araç parçalarının özelleştirilmesi desteği ile doğru orantılı sundukları aşırı gerçekçi yarış rekabeti, yani özetle mekanikler.
Grafikler sandığımız kadar önemli olmayabilir
Biz oyuncular oyunları uzaktan gördüğümüzde pek dikkat etmesek de oyunu oynarken grafiklerin çok iyi veya çok kötü olmasından ziyade bizler için hissiyat ve oynanış hep en ön planda olan konu oluyor. Assetto Corsa veya benzeri daha küçük stüdyolar ya da bağımsız bir grup yazılımcı tarafından geliştirilen bazı oyunların aşırı ilgi görmelerinin nedeni de bu. Üstüne üstlük Assetto Corsa’nın ilk oyunu dilediğimiz gibi modlama yapma imkanı da sunuyor biz simülasyon severlere. Oyunda olmayan istediğiniz herhangi bir pisti veya otomobili ücretli veya ücretsiz modları indirmek suretiyle oyununuza entegre edebilirsiniz. Örneğin; benim yaptığım gibi oyunda olmayan Le Mans De La Sarthe veya İstanbul Park pistlerini oyuna ekleyip, Michael Schumacher’in Ferrari F2004’üyle dilediğinizce turlayabilirsiniz.
Bu yazıda böylelikle düşük bütçeler ve eldeki kısıtlı imkanlarla kaliteli oyunlar çıkarmanın mümkün olduğunu anlattım. Ülkemiz ve diğer pek çok ülkenin video oyun sektörlerinin de ancak bu şekilde küresel pazarda rekabet şansının olabileceğini düşünüyorum. Önemli olan bazen belki de yalnızca orijinal bir fikir bulmak ve keyifli bir oynanış sunmaktır.