Augustus Tapınağı (Monumentum Ancyranum)
Monumentum Ankyranum, Ankara Anıtı anlamına gelmektedir.
Tarihi yapının bulunduğu tepede Frig döneminde Bereket Tanrıçası Kibele ve Ay Tanrıçası Men’e adanmış bir toprak bulunuyormuş.
Bu yapının yerini alan ve bazı bölümleri günümüze kadar ulaşmayı başarabilen yeni tapınak ise Roma İmparatorluğunun M.Ö. 1. yüzyılın sonlarına doğru Galata’ya egemen olmasının ardından Ankara’nın eyaletin başkenti yapılması üzerine inşa edilmiş.
M.Ö. 25.-20. Yüzyıl arasında inşa edildiği düşünülen görkemli yapı aracılığıyla son Galat Hükümdarı Amintos’un oğlu Kral Pylamenes, İmparator Augustus’a bağlılığını göstermeyi amaçlamış.
Sonraki dönemlerde Hristiyanlar tarafından kiliseye çevrilen tapınağın güney duvarına üç pencere açılmış. Naos’un arka kısmına ise tonozlu bir yer altı bölümü inşa edilmiş. Bu bölüm zaman içerisinde mezar odası olarak kullanılmıştır.
İmparator Augustus’un ölmeden önce Vesta Rahiplerine teslim ettiği dört belgenin kopyası niteliğindeki yazılardan oluşan anıtta imparatorun vasiyetnamesi, cenaze töreni hakkındaki emirleri, imparatorum maddi ve askeri durumu ile yaşamı boyunca yaptığı işler anlatılıyormuş.
Bu yazılardan günümüze sadece “İndex Rerum Gestraum” olan dördüncüsü ulaşmıştır.
15. Yüzyılda Osmanlı’nın Ankara’yı topraklarına katması sonucunda yapının bulunduğu alanın bir köşesine Hacı Bayram Camii inşa edilmiş. Sonraki dönemlerde ise arazinin bir kısmına yerel halk tarafından evler yapılmış.
Günümüzde evlerin olduğu kısma denk gelen dış duvarın bütünlüğü tamamı ile bozulmuş durumdadır. Caminin olduğu kısımdaki duvar ise kısmen zarar görmesine karşın hala daha varlığını korumaktadır.
Monumentum Ankyranum, Ankara Anıtı anlamına gelmektedir.
Bunların tamamını bir arada düşünecek olursak tarihin farklı zamanlarında değişken olan işlevlerde kullanılmıştır. Zaman içerisinde kullanım amacı doğrultusunda değişimlere uğramıştır. Tapınak için tarih öncesinden günümüze baktığımız zaman bulunmuş olduğu bölgenin her dönemde merkez olduğu, tarihsel süreçte yaşayan insanlar için önemli olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti’nden bu yana da her zaman Ankara’nın merkezinde, devlet yapılanmasının ve yönetiminin gerçekleştiği bölgede bulunması önemini vurgular.