Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu Hakkında
Stefan Zweig'in saplantılı aşk üzerine kaleme aldığı meşhur eser!
Novella türü söz konusu olduğu zaman akla gelen ilk isimlerden birisi şüphesiz Stefan Zweig. Kendisi kadınların iç dünyasını ve genel itibariyle aşk kavramını çok derinlemesine sunabilen bir şahsiyet. Bu yeteneğini özellikle de novella gibi bir türde çarpıcı bir şekilde okuyuculara sunabilmesi müthiş bir şey…
Onun Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu isimli meşhur eseri de bahsettiğim çarpıcı yeteneğini gösterebildiği bir metin. Bu nedenle bu içeriğimde sizlere bu eserden söz edeceğim!
Öncelikle şunu kabul etmek gerekir ki “Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu” denince zihin haritasının ilk kalıbı “saplantılı aşk” olur. Bu öyle bir saplantıdır ki, baş kahraman kadının çocukluğuna değin uzanan bir hikâye söz konusudur…
Kitabın ilk sayfalarında ünlü bir roman yazarı R.’ye giden bir mektup söz konusudur. Adam bu mektubu açıp okumaya başladığı zaman asıl hikâye başlar. Çocuğu ölmek üzere olan bir kadının acılı sözlerine tanıklık ederiz.
Aslında kadın henüz bir çocukken vurulmuştur adama. Aralarındaki yaş farkını önemsemeden ya da kendi bulunduğu çocuksu hali takmadan. Sokak kapısının dürbününden karşı komşusunu gözetlemek küçük kız için bir romantizme dönüşmüştür. Açıkçası bu bana reddedemeyeceğim bir ‘pedofilik vaka’ olarak geri dönüyor. Kısacası çok da normal bir şey olduğunu kabul edemem.
Kadın bir süre bu şekilde aşkını yaşadıktan sonra annesinin taşınma olayıyla birlikte kendisini sevdiği adamdan çok uzakta bulur. Yıllar sonra tekrardan yolları bir şekilde kesişir. Buraları okumayanlar için fazla detaylı anlatmaktan çekiniyorum. Yolları tekrar kesiştikten sonra adam kadını hatırlamaz. Kısa bir romantik ilişki yaşamalarına karşın gerçekten de onu hatırlamaz. Bunun kırgınlığıyla yoluna giden kadın kitabın sonlarına doğru trajik bir gerçekten söz eder.
Doğrusu içimi yaralayan ve “keşke böyle olmasaydı” dediğim bir hikâye idi. Daha farklı olabilirdi. Ancak daha farklı olsaydı belki de bu kadar meşhur olmayacaktı. İşlenen saplantılı ve karşılıksız aşk temaları kitabı vurgulayan en önemli unsurlardan birisiydi.
Eğer kalın kitaplar okumak için doğru bir zaman değilse ve bir oturuşta bitirebileceğiniz anlamlı bir eser arayışındaysanız “Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu” size önerimdir!