Çaresizlik

Ama en küçük bir umut kırıntısında da ortadan yok olur.

Benim için çaresizlik dünyanın en kötü ve korkunç hissidir. Yapacak hiçbir şeyin yok. Çözümün yok, kaçışın yok, yolun yok, hiçbir şeyin yok. Olaylar öyle bir hal alıyor ki ortada kalıyorsun sadece çünkü ne yapman gerektiğini, nereye gitmen gerektiğini, ne demen gerektiğini bilemez hale geliyorsun. Ağzını açsan ne diyeceksin, adım atsan nereye gideceksin. Çıkmaz sokak hepsi ve bu çıkmazlarda çaresizliği hissediyoruz. Kötü bir olay yaşayınca, çözüm yolu bulamayınca ama karşındakini de kaybetmek ya da kırmak istemediğinde ne demen gerektiğini ya da ne yapman gerektiğini bilmediğinde ortaya çıkan his çaresizliktir. Bazen susmak da gerekir, hiçbir şey yapmamak da ama çaresizlikten dolayı bazen hiçbir zaman değiştiremeyeceğimiz sonuçları elde ediyoruz. Hiç beklemediğiniz bir durumu yaşadığınızda sadece şaşırınca bir şey olmuyor çünkü insanlar sizden cevap, tepki bekliyor. Bir şeyler ile mücadele edemeyince de çaresizlik hissediliyor. Çok yorulduğunuzda, üstesinden geleceğinizi düşündüğünüz bir durumun altında ezildiğinizde, birini fiziken ve ruhen kaybettiğinizde, bir olay ile nasıl baş edeceğinizi bilmeyince, baş edemediğinizde ve bunlar hakkında konuşcak veya danışacak biri olmadığında ortaya çıkan his sadece çaresizliktir. Zaman durur, her şey durur çünkü öyle olmasını istersiniz. O kadar yoğun bir duygu ki ölecek gibi hissettiğiniz gecelere sebep olur ama en küçük bir umut kırıntısında da ortadan yok olur. Tabii o umut sonucunda yine umutsuzluk olunca bu sefer de çaresizlik daha da kötü bir şekilde yüzünüze çarpar. Ortadan gitmesi çok kolay olduğu gibi geri gelmesi de çok kolay.