Çocukça

Bir deneme, belki çocukça.

Sana bir sal yaptım burada; bamboolardan. Düşlerimin en iyilerinden seçtim sonra. Gelincikler topladım siyahımın içinden, göstermediğimden ve görün(e)meyenlerden; dalgalarla birlikte dans edelim diye.

Sana bir barınak yaptım, ve onu denize bırakmak istiyorum şimdi.

Denizden çıktım ve saçlarımı sıktım üzerine; su damlaları yok.

Neşe akıtıyorum içine

Huzur…

Seni özledim.

Huzurumu paylaşmak istiyorum. Kafiye yok, konsantrasyon yok ama burada kulağımda sürekli bird alga sesi var.

Sessizlikte dalga sesi çarpıyor kulağıma.

Seni kaçırmak istiyorum; tüm korkularından, telaştan, acıdan, bilinçaltından; ve korumak istiyorum.

Siyah pelerinli bir kız düşün. İşte o benim ve seni kanatlarımın altına almak istiyorum; seni seninle paylaşabilir miyim?

Biz seninle iki minik çocuk; iki oyun arkadaşı…

Kumdan kaleler yapan.

Ama dalga onu boz(a)maz di mi?

Sana burada masallar anlatmak istiyorun, uydurma çocuk masalları.

Yanındayken bütün bilmediğim dilleri konuşabilirmişim gibi sanki.

Yanındayken hayallerim daha net ve umut dolu.

Neyi hayal ediyorum şu an biliyor musun?

Gülümsüyorum sana ve beraber sonsuz ayrılmazlık içindeyiz

“Ve bir sis gelir ardımdan, gecemi yazdığım satırlar kaybolur!