COVID-19 ve Zaman Algısı
Pandemi birçok farklı soruna sebep oldu. Peki, COVID-19 ve karantina süreci zaman algımızı değiştirmiş olabilir mi?
Zamanın Gittikçe Hızlandığı Düşüncesi
Zamanın gittikçe hızlandığı düşüncesi yeni bir fenomen değil. Çocukluktan yaşlılığa kadar olan süreçte mutlaka zamanın bir hızlı, bir yavaş aktığına şahit oluyoruz. Hızlı akan dönemler özlemle hatırlanırken, çoğu zaman yavaş akanlar sıkılmışlığımıza işaret ediyor. İnsan beyni, yaşamlarımızın akışına göre zamanı farklı algılıyor. Prof. Dr. Adrian Bejan’a göre, görsel bilgiyi işleme hızı yaşlandıkça yavaşlıyor ve bu nedenle zaman daha hızlı akıyormuş gibi hissediyoruz.
Son zamanlarda ise çoğumuz zamanın gittikçe hızlandığını hissediyor, bu konunun daha çok gündeme geldiğini görüyoruz. Bunun sebebi ise COVID-19 ve karantina süreci olabilir.
Karantina Zaman Algımızı Nasıl Etkiledi?
Karantina süreci rutinlerimizi altüst etti, tempomuzu değiştirdi. Kimimiz için zaman yavaşladı, kimimiz içinse hızlandı. Ev ile iş/okul yaşantımız birbirine karıştı, sınırlar belirsizleşti. Peki, beynimiz bu ani değişime zorunluluktan adapte olduktan sonra, karantina sona erip yaşamlarımız "normale" döndüğünde, biz de gerçekten "normale" döndük mü? Belki de değil.
Araştırmalar, pandeminin dünya genelinde birçok kişinin zaman algısında bozulmalara yol açtığını gösteriyor. Times dergisine konuşan, Liverpool John Moores Üniversitesi'nde zaman algısı üzerine çalışan Psikolog Ruth Ogden, pandemi sonrası röportaj taleplerinin önceye kıyasla arttığını belirtiyor.
Pandeminin Zaman Algımızı Etkilediğini Bilmek Bize Ne Kazandırır?
Zamanın farklı hissettirdiğini düşündüğümüzde, bunun sebebini anlamak ve davranışlarımızı açıklamak konusunda bize yardımcı olabilir. Bu farkındalık, zihinsel sağlığımızla ilgili önemli adımlar atmaya teşvik edebilir ve yalnız olmadığımızı fark ettirebilir.
Ne Yapmalıyız?
“Bu bir süreç.” diyor Psikolog Elifnur Erol. Zaman algısının yok olmadığını, sadece zayıfladığını ve nasıl ki belirli bir süreç içinde bozuluyorsa, aynı şekilde geri kazanılabileceğini ekliyor.
Zaman algımız, alışkanlıklarımız ve günlük rutinlerimizle doğrudan ilişkili. Kendimize karşı sabırlı olmalı ve “normal”e dönmenin zaman alacağını unutmamalıyız.