Eru'nun İnsanlara Hediyesi

Tolkien'in dünyaca ünlü eseri Yüzüklerin Efendisi'nde hikaye anlatımı aslında en temelden başlıyor. Yüzüklerin Efendisi hikayesine kendisini kaptıranların Silmarillion ile tanışmasıyla birlikte Eru kelimesi anlamlı bir hale geliyor. Silmarillion, Orta Dünya'nın nasıl oluştuğunu, nasıl yaratıldığını en ince ayrıntısına kadar okuyuculara aktarıyor. Yaratım aşamasında karşımıza çıkan yaratıcı, tanrı, yarı tanrı gibi terimlerin en üst rütbesinde bulunan, yani gizli ateş ile yaratma becerisine sahip yaratıcı Eru'dur.

Tolkien evreninde canlı yaratma gücüne sahip olan tek yaratıcı Eru'dur ve dünyayı kendi yaratımları için yaratmıştır. Hikayesine neredeyse herkesin aşina olduğu bu dünyada birbirinden çok farklı ırklar yaşamaktadır. Yüzüklerin Efendisi dünyasında kendisine yer bulan ırklar aşağıdaki gibidir;

• Istariler
• Ruhlar
• Entler
• Troller
• Orklar
• Hobbitler
• Cüceler
• Elfler
• İnsanlar
• Maiar
• Valar

Listede adı geçen ırkların neredeyse tamamı aslında Eru'nun çocuklarım dediği insanlar için yaratılmıştır. Elfler yaratılış olarak mükemmele yakın bir ırk olmasıyla, okuyucular tarafından hep özenilen bir hayata sahiplerdir. Cüceler ise Eru'nun yaratmadığı tek ırk olarak dikkat çeker ve yine bu özellikleri ile insanlardan farklı olarak ele alınırlar. Peki, Eru'nun insanlara olan hediyesi nedir?

Eru insanları yaratırken onlara bir ömür vermiş, insanların çoğu ırka nazaran daha kısa ömürlü olmasını ve yaşamın bir sonu olduğuna dair bilinç vermiştir. Dışarıdan bakıldığında elflerin ölümsüz olması mucize gibi dursa da Eru'ya göre elflerin uzun yaşamı bir lanet, insanların kısa ömrü ise bir hediyedir. Tam da bu nedenle insanlar kısacık ömürleriyle yaptıkları fedakarlıklar ile asıl iyiliğe yön veriyorlar.

Belki de değerli olan bu kısa ömürü iyilik için geçirmektir. Tolkien eserlerine sadece iyi ve kötünün savaşı gibi bakmak en büyük hatalardan birisidir. Orta Dünya'da siyah ve beyaz yoktur, griler vardır. İnsanlar da bu griliğin en saf, en karşılıksız ve en cesur örneği olarak dikkat çekerler. Bu özelliklerin temelinde de ölüme olan yakınlık gelmektedir.