Franklin Etkisi

İyilik bağımlılık yapar mı?

Benjamin Franklin etkisi, birine iyilik yapmanın aslında o kişiye karşı nasıl daha olumlu hissetmemizi sağlayabileceğini anlatıyor.

Z adında pek hoşlanmadığınız bir iş arkadaşınız olduğunu hayal edin. Geçmişte bazı anlaşmazlıklarınız oldu ve genellikle onun hakkında iyi bir izleniminiz yok. Bir gün Z, üzerinde çalıştığı bir proje için sizden yardım ister ve siz de bu konuda pek heyecanlanmasanız da ona yardım etmeyi kabul edersiniz.

Proje üzerinde birlikte çalışırken, Z'nin yardımınızı takdir ettiğini, arkadaşça ve minnettar olduğunu göreceksiniz. Onun özverisini ve sıkı çalışmasını görüyorsunuz ve onun bakış açısını ve becerilerini daha iyi anlamaya başlıyorsunuz. İşbirliği yapmaya devam ettikçe, yavaş yavaş Z hakkında daha olumlu bir görüş geliştirmeye başlarsınız. 

Zamanla onunla çalışmaktan gerçekten keyif aldığınızı ve başlangıçtaki olumsuz duygularınızın daha olumlu bir izlenime dönüştüğünü fark edersiniz. Z'ye karşı tutumunuzdaki bu değişiklik Benjamin Franklin etkisinin bir örneğidir. Z'ye bir iyilik yaparak ve projede birlikte çalışarak, başlangıçtaki çekincelerinize rağmen onu daha çok sevmeye başladınız. 

Kişisel düzeyde Benjamin Franklin etkisi, başkalarını nasıl algıladığımızı ve onlarla nasıl etkileşim kurduğumuzu önemli ölçüde etkileyebilir. Birisine bir iyilik yaptığımızda, başlangıçta ona karşı güçlü hislerimiz olmasa bile, o kişiyi sevmeye ve ona güvenmeye daha yatkın hale geliriz. Bu, daha güçlü ve daha olumlu ilişkileri teşvik eden bir iyi niyet döngüsü yaratır. 

Benjamin Franklin etkisinin ilginç yanı, yalnızca diğer insanlara ilişkin algılarımızı değil, aynı zamanda kendi algımızı da etkileme potansiyelidir. Bireyler, anlaşmazlığa düştükleri birine iyilik yapmak gibi olumlu bir eylemde bulunduklarında, bu aynı zamanda o kişiye karşı tutumlarını değiştirir ve kendini haklı çıkarma duygusu yaratır. İyilik yapan kişi, ona yardım etmek için elinden geleni yaptığı için, diğer kişiyi gerçekten sevmesi gerektiğine kendini ikna ederek davranışlarını rasyonelleştirir.

Birini veya bir şirketi sırf onlara iyilik yaptığınız için sevme tuzağına düşmekten kaçınmak için duygularınızı ve güdülerinizi eleştirel bir şekilde değerlendirmek ve tercihlerinizin gerçekten uyumlu olduğundan emin olmak önemlidir. Bir dakikanızı ayırıp, sizin ve çevrenizdeki insanların eylemlerinin gerçek bir iyi niyetten mi kaynaklandığına, yoksa yalnızca duygu ve düşünceleri manipüle etmeye yönelik bir strateji mi olduğuna karar verin. Duygularınıza ve motivasyonlarınıza sadık kalarak sosyal etkileşimlerde daha etkili bir şekilde gezinebilir ve değerlerinizi ve tercihlerinizi daha iyi yansıtan kararlar alabilirsiniz.