Gizemli Kırmızı Yağmur: Bilimin Açıklayamadığı Doğa Olayı

2001 yılında Hindistan’ın güneybatısındaki Kerala eyaletinde oldukça sıra dışı bir doğa olayı gözlemlendi. Temmuz ve Eylül ayları arasında yalnızca birkaç hafta boyunca bölge kırmızı renkli yağmura tanıklık etti.

Başlangıçta bu durumu gören yerel halk, şaşkına dönerek bunun nedenini tahmin etmeye çalıştı. Bazıları ise bunun ilahi bir işaret veya bölgeye gelecek kötü bir olayın habercisi olduğunu düşündü.

Kırmızı yağmur, normal yağmur gibi gökyüzünden düşüyordu; ancak yere temas ettiğinde su, kırmızıya, daha doğrusu oldukça koyu bir kırmızıya dönüyordu.

Bu tuhaf olay, düzensiz bir şekilde haftalarca devam etti ve herkes bilinmeyen bu durumdan oldukça korktu. Yağmur aynı zamanda arkasında kırmızımsı-kahverengi bir toz bırakıyordu, bu da olayı daha gizemli kılıyordu.

Araştırmacılar bu gelişmeyi anlamlandırmak için bölgeye geldi. Başlangıçta, bu durumun Dünya'nın atmosferiyle çarpışan bir meteorun kalıntılarından kaynaklandığını düşündüler.

Ancak daha derine indiklerinde, yağmurun kırmızı renginin meteor kalıntılarından değil, alglerden kaynaklandığını fark ettiler. Bilim insanları, bu alglerin nereden geldiğini ve nasıl yağmurla atmosfere taşındığını sorgulamaya başladılar.

Bazı bilim insanları, daha da ileri giderek kırmızı pigmentin dünya dışı bir kökene sahip olabileceğini öne sürdüler.

Göletlerde yaşayan ve genelde su kalitesine zarar veren bu yosun türlerinin bir meteorla Dünya'ya taşındığını iddia eden bu teori, bu yaşam formlarının dünya dışı olabileceğini savundu. Ancak bu hipotez pek kabul görmedi ve daha makul sebepler üzerinde duruldu.

En çok kabul gören teori, kırmızı yağmurun bölgede bulunan alglerin bir şekilde atmosferik sistemle yukarı taşınması ve yağmurla birleşmesiyle meydana geldiği yönündeydi.

Algler genellikle su kütlelerinde bulunan küçük bitki benzeri organizmalardır, ancak bazı koşullarda rüzgar yardımıyla havaya taşınabilirler.

Kerala'daki kırmızı yağmur olayı, dünya çapındaki en sıra dışı olaylardan biri olarak kabul edilmeye devam ediyor ve doğal bilimciler arasında uzun süren bir tartışmayı başlatmıştı.

Bu hikaye, gezegenimizde bilimin hala açıklayamadığı pek çok gizemin olduğunu gösteriyor.