Her Şey Yarım Kaldı. Şiirlerim Gibi
Duygular İnsanı terk eder mi? Peki terk edince insan, eskisi gibi olur mu?
Duygular insanı terk eder mi? Terk edenlerin merkezi hissini yaratır mı? Boşluk hissini, kalbinin yolunu kaybettirir mi? Kendime sorular sordum, cevaplamaktan inceledim inceledim..
Cevabını bilmeme rağmen kaç kez kalbime sorduğumu bilmiyorum. Sorduğum soruyu yüreğimi yeniden incitti. Ben bu dünyada incinmekle meşhurum. İncitilmiş durumdayken sakinleşmek mi? Olunurmuş. Ya da başka caren yokmuş. Mecbur kalınca insan sakinleşir. Ah bu mecburi kalışlar..
Boğazımda konuşamadığım kelimelerin ağırlığı var. Öyle tıkandı ki boğazım, kelimelerm boğuldu. Ben boğuldum. Bir düş için ücretini göze almanın bedelini ödedim. Bir düşte bütün kelimeler boğazıma dizdi. Kelimelerim boğazımda yumru iken, gözlerim ağrıyormı yutuyor. Akan damlayı durduruyor. O bir ah çekiyorum. Ah kalbimi nasıl teşvik ediyor..
Yaşadıklarım, Yaşayamadıklarım, yaşanması mümkünken yaşayamadıklarım, dostumun kayboluşu, hayallerinin kursağında kalışı, hayal kırıklıklarım hepsi kalbime batıyor. Hepsi bir cam gibi. Çamlar paramparça oldu. Ben hala inatla o camları kırmaya çalışıyorum. Sanki kırılan camlar eski haline gelecekmiş gibi.. İnsanı en çok yaşadıkları değil, yaşayamadıkları değişiyor. Ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmazmış. Öğrendim.. İçime çektiğim havanın kalbinin acıttığı gün öğrendim. Büyüdükleri hava dostum yüreğimde tazelerdi.. şimdiler de ise her soluuşum yarım kalan şiirlerimi hatırlatıyor..
Ben en çok tamamlayamadığım şiirlerin hasretini çekiyorum.
Onun bir parçası yarım kaldı,
Şiirlerim gibi...