Hikayede renk kullanımı ve Wes Anderson
Renklerin hikaye anlatmadaki rolü nedir?
Renkler sadece ilgi çekmek veya değişiklik oluşturmak için kullanılmaz, renklerin psikolojisi vardır hatta özel olarak renklerle ilgilenen coloristler vardır. Şu an izlediğimiz her türlü dizilerde veya gösterilerde renkler özenle seçilip kullanılıyor. Hatta spor kulüpleri bile renkleriyle anılıyor ve destek görüyor.
Sinema okumaya başladığım ilk zamanlardan beri hala en şaşırdığım şeylerden biri aslında sadece bir film yapılırken bile farklı farklı öğelerle bilinçaltımızda o filme yönelik alt mesajlar işlenmesi. Renklerin kullanımı da tam burada dikkat çekiyor.
Önemli olan izlerken "evet bu renk şu amaçla kullanılıyor" demeniz değil, bilinçaltınızda o algı olşturulması, filmde olacaklar ve karakterlerin iç dünyası hakkında mesajlar verilmesi.
Bir örnek vermek istersek, Matrix filmi denince akla gelen ilk görüntülerden biri ekranda görünen yeşil sayılardır, film boyunca yeşil renk, sanal dünyayı vurgular. Filmde o renk çok kullanılabilir veya Twilight filminin mavi filtresi gibi filtre olarak eklenip atmosferi tamamen şekillendirebilir.
Wes Anderson ise bu konuya çok güzel bir örnek, pastel tonlar ile hikaye masalsılığı oluşturması, simetrik çerçeveleme kullanması ve nostaljik his oluşturması.
Renkleri ustaca ve alışılmışın dışında hikayeye absürd şekilde kullanması. Ayrıca bazen The Grand Budapest Hotel filmindeki gibi zaman hissini farklı şekillerde verebilmek için 16:9 yerine 4:3 boyutlarını kullanması.