İnsan Aynı Oyunu Neden Her Yıl Satın Alır?

Özellikle EA FC(FIFA) serisi ve Call Of Duty serisinde karşımıza belirgin biçimde çıkan, başlıktaki sorunun yanıtını veriyorum.

Bu yazımda özellikle EA FC(FIFA) serisi ve Call Of Duty serisinde karşımıza belirgin biçimde çıkan, başlıktaki sorunun yanıtını vermeye çalışacağım.

Electronic Arts 90’lı yıllardan bu yana önce 2023 sonbaharına kadar FIFA serisiyle daha sonrasında ise isim değişikliğiyle EA FC serisiyle, Activision ise 2003 senesinden bu yana Call Of Duty serisi ile oyun dünyasını bilhassa elde edilen gelir anlamında domine ediyor. Son birkaç yıldır batmakta olduğu konuşulan Ubisoft firması da aynı biçimde 2007-2014 yılları arasında her yıl yeni bir oyun çıkararak Assassin’s Creed isimli oyun serisiyle benzeri bir etki yaratmayı başarmıştı. Oyun dünyası her ne kadar diğerleri bu kadar başarılı olamasa da bu şekilde her yıl çıkan sayısız örnekle dolu. Bu oyunları oynayanların her yıl birbirinin hemen aynı oyunu satın almalarının sebepleri arasında kabaca bağımlılık, alışılmışlık gibi nedenler de sayılabilir. Ben bu yazıda her yıl oynayan kişilerden birisi olduğum Call Of Duty ve EA FC serilerinin bu başarılarının arkasındaki kendi tespit edebildiğim sebeplere değinmeye çalışacağım. Hadi başlayalım.

Öncelikli olarak Call Of Duty serisinden söz etmek istiyorum. Call Of Duty serisinin başarısının arkasındaki ilk ve bence en önemli sebep çok keyifli, keyifli olduğu kadar hızlı bir çevrimiçi oynanışı ve Hollywood’daki savaş filmlerini aratmayacak kalitede sinematik sahnelere sahip hikaye modu. Zaten eğer FPS oyunlarını oynamaktan hoşlanıyorsanız ve vuruş hissi, grafik kalitesi vb. detaylara önem veriyorsanız, kısacası online olarak birinci şahıs nişancı oyunu oynamak için 3A oyunlar arasında zaten Call Of Duty ve Battlefield dışında pek seçeneğiniz yok.

Riske girmemek en iyisi.

Call Of Duty serisi Battlefield’la kıyaslandığında 2016-2019 yılları arasındaki aralık dışında oyuncuların hep bir numaralı tercihi oldu. Zira Battlefield oyunculara online olarak birbirleriyle karşılaşacakları daha büyük haritalar, daha yavaş ve gerçekçi bir savaş deneyimi sunuyor. Bu oyunlar aynı zamanda çevrimdışı hikaye modu barındırmıyor ve bana kalırsa Call Of Duty serisine kıyasla en önemli eksiği her bir oyunda sürekli değişen oyun içi mekanikler, haritalar ve çok fazla oyuncuyu aynı anda barındıran çevrimiçi modlar oluşturuyor. Battlefield yapımcıları çıkan her yeni oyunda eski yapıyı korumayıp yeniliğe gitmekte ısrar edince, bu oyunlar her daim çıkışlarında çok fazla problem ve optimizasyon sorunları barındırıyor. Call Of Duty serisi ise oyunculara her yıl aynı oyunu sunuyor ve çok ufak yeniliklerle beraber riske girmeden oyunculara zaten alışık oldukları mekanikleri veriyor, fazlasını değil. Bu duruma bir de günlük görevler, seviye sistemi ve en önemlisi battle pass sistemi eklenince bu oyunların her yıl satması şaşırtmıyor bizleri. Bu arada bu oyunları Treyarch, Sledgehammer Games ve Infinity Ward adlı üç farklı firmanın dönüşümlü olarak geliştirdiğini de atlamayalım. Battlefield oyunlarnı ise yalnızca DICE geliştiriyor.

EA FC’deki örtülü reklamlar:

İşin EA FC yanına baktığımızda pek çok oranda Call Of Duty’le benzerlikler taşıdığını görüyoruz. Bu serinin çok uzun yıllar boyunca tek rakibi Konami’nin PES serisiydi fakat 2018 sonbaharında çıkış yapan FİFA 19 ile birlikte bu durum da ortadan kalkmıştı. EA FC serisinde de mevcut oyun yapısını, mekanikleri ve grafikleri koruma ve bu sayede oyunun her sene büyük oranda hatasız çıkış yapması söz konusu fakat bunun yanında bu oyunun satış başarısında ele alınması gereken başka faktörler de var. Bu noktada futbolun dünyanın en popüler sporu olması ve her yeni sezonda takımların, formaların vesaire her şeyin değişmesinin dışında bu seriye özgü iki şey dikkati çekiyor. Bunlardan ilki elbette EA’in elinde bulundurduğu lisanslar. EA bu noktada dünya üzerinde gerçekleşen hemen her lig ve turnuvanın lisansına sahip olma gibi bir başarının dışında, EA FC serisinde dolaylı yoldan pek çok markanın da reklamını yapıyor. Örneğin; oyun içerisinde Arsenal-Liverpool maçı oynandığında Arsenal’in gerçek hayattaki sponsorlarını da reklam panolarında görebiliyoruz. Bu durum hem oyunu daha gerçekçi kılarken, hem de EA’ye ekstra gelir kapısı oluşturuyor. Bunun yanında EA’in başta La Liga’da olmak üzere İtalya, İngiltere Ligi gibi liglerdeki maç yayınlarında da kendi reklamını yaptığını unutmayalım. Yani söz konusu sponsorluk durumları kesinlikle tek taraflı değil.

Bu modu oynayacağınıza Vegas’a gidin.

EA’in bu oyununun her yıl bu kadar çok satmasının ardındaki diğer önemli neden ise elbette Ultimate Team oyun modu. EA CEO’su Andrew Wilson’ın muhtemelen büyük futbol turnuvaları temalı koleksiyon ürünleri üretip satan İtalyan Panini şirketinin ürünlerinden ilham almasından ötürü oluşturulduğunu düşündüğüm bu mod, Las Vegas’taki kumarhanelerden daha beter bir biçimde oyuncuları sömürüyor. Her ne kadar oyun yıllar içerisinde çok az değişikliğe uğrasa da, oyuncuların kartlar satın alarak kendi takımlarını kurdukları bu mod her yıl sıfırlanıyor. Dolayısıyla bu modun bağımlısı milyonlarca kişi her yıl bu oyunlara para vermek zorunda kalıyor.

Evet, bu yazıda muhtemelen oyun ile ilgili içerik üreten pek çok kişiden duyduğunuz şeyleri birde benim bakış açımdan anlattım. Bir sonraki yazıya dek, hoşçakalın.