King’in Oyunları Beyinlerimizi Nasıl Yıkıyor?

Activision King şirketi tarafından geliştirilen oyunlar ile bizi nasıl bağımlı kılıyor?

Bu yazıda Call Of Duty serisi ile satış rekorları kıran Activision’un King şirketi tarafından geliştirilen Candy Crush Saga ve türevi oyunlarının bizi nasıl bağımlı kıldıklarına değiniyorum.

Yazılarımı düzenli olarak okuyorsanız rahatlıkla hatırlayacağınız üzere, daha önceki bir yazımda Activision’un Call Of Duty serisinin ve Electronic Arts’ın EA FC serisinin her yıl birbirine oldukça benzer oyunlarla para basmasının sebeplerine zaten değinmiştim. Geçtiğimiz senelerde Microsoft’a satılan Activision’un dağıtımcılığını üstlendiği oyunlar arasında esas ve en büyük gelir kaynağını Call Of Duty markası oluştursa da bunun dışında pek çok başarılı oyunu ve hatta King isimli Malta genel merkezli, 2003 yılında kurulmuş bir oyun firmasının oyunları da bulunuyor. Tarayıcı tabanlı mobil oyunlar geliştiren bu şirketin ismini daha öncesinde duydunuz mu bilmiyorum ama yaptıkları oyunları mutlaka oynamışlığınız vardır diye tahmin ediyorum. Zira bu firma Candy Crush Saga, Pet Rescue Saga, Bubble Witch Saga gibi bazı Facebook hesabı üzerinden de oynanabilen oyunların geliştiricisi. Bu firma öyle “başarılı” işlere imza atıyor ki özellikle Candy Crush Saga serisine ait oyunlarla birlikte elde edilen ayda 30 milyar kereden fazla oynanma başarısı Activision için en az Call Of Duty kadar önemli kılıyordur bu oyunları.

İlk olarak Sovyet bilgisayar mühendisi Aleksey Pajitnov’ca 1984 yılında yayınlanan ve günümüzde belki hala oynanan Tetris’e oldukça benzer bir oynanışa ve basitliğe sahip bu oyunlar diğer bazı daha kaliteli oyunlarla kıyaslandığında daha fazla ilgi görüyor ve hatta bağımlılık yaratıyor. Durumu size şöyle özetleyeyim: Bir sürü 3A dediğimiz 60 Dolar fiyat etiketli oyunum olmasına rağmen sinir bozucu şekilde ne zaman evde aylarca işsiz kalsam, bağımlı ola ola bu esasen beş para etmez Candy Crush Saga ve türevlerine bağımlı oluyorum. Şöyle anlatayım; bu yazıları yazarken dahi esasen evde bilgisayar başında olduğumdan günde bazen 6-7 saat bu oyunları oynuyorum bilgisayarda Red Dead Redemption 2’sinden Forza Horizon’una kadar bir sürü mükemmel kailtede oyun olmasına rağmen. Düşündüğüm zaman kulağa gerçekten çok saçma geliyor ama durum tam olarak bu. Yahu, belki duymuşsunuzdur; sanal kumar sitelerinin pek çoğu da kumar oynatılan oyunları tasarlarken bu oyunları baz alıyor. Her gece 12’ den sonra oyundaki günlük ödüller açıldığından bu saatte Candy Crush Soda Saga oyununa girmeyin benden söylemesi. Zira girdiğimde takdirde sınırsız can ödülleri ile beraber sabah ezanına kadar uyuyamadığımı biliyorum, uyurken resmen ne hallere düştük diye sinirden ağlıyordum. Hayır, oyunlar bir halta benzeseler bari.

Peki, bu eğer bir başarıysa, sırrı nedir?

Bu oyunların esasen bu denli oynanmasının ve bağımlılık yaratmasının sebebi ikinci paragrafta da belirttiğim üzere zaten hali hazırda çok başarılı olmuş ve herkesin oynayabileceği kadar basit bir oyun olan Tetris’ e olan aşırı benzerliği bana kalırsa. Bunun dışında sürekli oyun içinde yer alan haftalık ve günlük ödüller kazanabileceğiniz etkinlikler. Elbette bu denli “başarılı” bir oyunun başarısının arkasında çok daha farklı sebepler olmalı fakat ben ne bir psikoloğum, insan beynini analiz ederek bağımlılığın sebebini bulabilirim ne de bir bilgisayar programcısıyım. Benim size tavsiyem açık ve net: bu ve bu tarz oyunlardan uzak durun, ne bütün gününüzü bu oyunları oynayarak geçirmek ne de herkes uyanırken daha yeni yatağa girmek hiç iyi bir his değil. Bir sonraki yazımda buluşmak üzere.