Kız Çocuklarının Ayaklarının Bağlanması Kültürü
'O kadınlara ulaşamadığımız sürece bilemeyiz.'
Kültür, bir toplumun örf ve adetlerini, yaşayış ve düşünüş şeklini gösteren ve bir sonraki nesillere aktarılan davranışlarıdır. Neyse ki bahsedeceğim ayak bağlama kültürü gelecek nesillere aktarılmamış ve bir şekilde sonlandırılmıştır.
‘Ayak bağlama’ olarak adlandırdığım olay yani ‘foot binding,’ Çin kültüründe geçmişte yer almıştır. Başlangıç tarihi bilinmemektedir ama 10. yüzyılda başladığı düşünülmektedir ve 20. yüzyıla kadar da uygulanmıştır. Ayak bağlama deyince insanın aklına pek bir şey gelmemektedir ancak gerçekleştirilebilecek en acımasız yöntemlerden biridir. Kısaca ayak bağlama durumu, kız çocuklarının ayakları küçük ve zarif kalsın diye ayak kemikleri kırılacak derecede sıkıca bağlanmasıyla gerçekleştirilen bir eylemdir. Bu uygulamaya da Song hanedanlığı döneminde başlandığı düşünülmektedir ve bir dansçının ayaklarının zarif ve küçük görünmesi için bu eylem uygulanmaya konmuştur ve gelenekselleştirilmiştir.
Genellikle soylularda bu durum uygulandı ve aynı zamanda kadınların statüsünü, gururunu göstermekle birlikte onların evlenebilecek birer kadın olduğunu çünkü ayak bağlama eylemi onların itaatkarlıklarını da simgelemektedir. Buradan da Çin’in temelde ataerkil bir topluluk olduğunu anlıyoruz. Bu ayak bağlama eylemi sonucunda kadınların hareketleri de sınırlandırılmış oluyordu. Tıpkı Viktoryan dönemi İngiltere’sinde ince belin önem kazanması ve kadınlar için bir zorunluluk haline gelmesi gibi, Çin’de de küçük ayaklar zorunluluk haline gelmiştir.
Çoğunlukla 4-7 yaş arasındaki kız çocuklarına uygulanan bu işlemde öncelikle çocukların ayaklarını sıcak suya sokup ardından tırnaklarını çok kısa keserek işleme başlıyorlarmış. Ardından ayak parmakları öne doğru kıvrıltılarak ayak tabanına değdiriliyordu ve kumaşlar ile sertçe bağlanıyordu. Bağladıktan sonra da ayak tabanını büküyorlardı ve bunun sonucunda ayak parmakları kırılıyordu. Her ne kadar iki günde bir kan ve iltihap temizlenmesi için bandajlar çıkarılsa da kimisinde enfeksiyon, ağrılar ve sakatlık gibi sağlık sorunları ortaya çıkıyordu. Bu kız çocuklarına ayaklarını tam şekillendirsin diye lotus ayakkabıları da veriliyordu ve bu şekilde ayakları tam deforme oluyordu.
Neyse ki, 20. yüzyıla gelince insan hakları savunucularının fikirleri sayesinde ve modernleşmeye başlayan Çin hükümeti tarafından bu gelenek yasaklandı ve daha yapılmamaya başlandı ama tabii ki de gizli bir şekilde köylerde, kasabalarda bunu devam ettirenler belki de vardır, bilemeyiz. O kadınlara ulaşamadığımız sürece bilemeyiz.
Günümüzde arkeologlar kimi kazılarda kalıntılara denk gelmektedir ve kimisi beze sarılmış ve lotus şeklindeki ayakkabılar giydirilmiş kadın bedenlerine rastladıklarını dile getirmiştir.