MANİFEST: İçimdeki Genç Kızın ve Türk Moda Dünyasının Hep İhtiyaç Duyduğu O Şey.

Uzuuuun zamandır beklediğim bir şey oldu ve biricik ülkemden sonunda bir kız grubu çıkış yaptı. Big5 yarışması ile başlayan bu serüvende twitter time'ımdaki herrrkesin konuştuğu bu programı açıkça söylemek gerekirse başlarda izlemedim...fakat final bölümleri. Onları izlemem gerekiyordu işte. O zamanlar tatilde, aile evindeydim ve genç kız odamda, bebeklik arkadaşım Vera her final bölümünde bize geldiğinde anneme ''ÇOK ÖNEMLİ BİR İŞİMİZ VAR LÜTFEN BİZİ RAHATSIZ ETME'' dedikten sonra oturduk ve benim için her şeyin başlangıcı olan o bölümleri izledik. Tabii ki benim izlerken en keyif aldığım kısım --Mina'nın espresso performansındaki o ikonik partı hariç-- final performansları için yapılan kombinleri izlemekti...Daha önceki bölümlerde Penti, Mavi, Koton gibi türk giyim markaları ile işbirlikleri yapılırken kızların final stylinglerini özel olarak stilist Bedirhan Taşçı yaptı. Styling sahnelerinde kızların hepsiyle birebir vakit geçirerek hem şarkının ruhuna hem de kızların tarzına uygun looklar çıkarmak istediğini söylüyordu. Benim en favorim kesinlikle 2010 türkçe popun kraliçelerinden olan Atiye'nin Salla şarkısının performansında kızların giydiği looklardı. Bedirhan bu lookları hazırlarken şarkının klibini defalarca izlediğini, o 2010'lardaki hiphop ve pop enerjisini looklarda da yansıtmak istediğini söylüyordu. Sprey boya detaylı baggy pantolonlar, mini etekler, eldivenler, büyük küpeler ve olmazsa olmaz zincirler...kızlar bu parçalarla sahnedeki performanslarını yedi bitirdiler. Aynı zamanda saç ve makyaj artistlerini de es geçemem çünkü onlar da kesinlikle her bölümde dikkatimi çekiyordu. Kızların Sabrina Carpenter'dan Espresso'yu performans ettikleri final bölümünde Penti'den sponsorluk almış olacaklar ki, Bedirhan kızlara Penti'nin külotlucoraplarını giydirdi ve özellikle renkli, desenli külotlucorapların tekrardan moda oldugu bu dönemde harika bir stil dokunuşu oldu. Bedirhan kızları giydirirken fark ettiğim şey kızların performansını sergileyecekleri şarkının sahibinin vibeini kesinlikle kombinlere de yansıtmaya çalıştığıydı. Mesela Espresso performansında Ayça'ya giydirdiği kalpli mini kırmızı etek tam olarak Sabrina'nın sahnede giyeceği bir etekti. Üçüncü ve son final bölümü için gelen konuklardan birisi dünyaya açılan türk street-fashion markalarından Les Benjamins'di. Patron Tolga Bey'in söylediğine göre Big5'dan çıkan grubumuz yani Manifest, Les Benjamins ile bir kapsül koleksiyon çıkarıcaktı. Well, henüz buna dair bir şey duymadık ama fikir bile çok hoşuma gitti ve beni heyecanlandırdı. Tolga'nın da istediği gibi bence de hem pop dünyasına hem de moda dünyasına bir TURKISH-CORE çok yakışırdı ve bence yakıştı da. Bu collab fikri için Big5'dan solo çıkış yapan Ayça'nın, sahne adı ile AYDEED - ki şarkılarını kesinlikle gidip dinlemelisiniz- söylediği şey hoşuma gitti. Bu koleksiyonun kürk giyenden dantel sevene tüm kadınları kapsayan bir koleksiyon olması gerektiğini söylüyordu. E haklı da. Biz Türkiye'de, oldukça farklı moda tarzlarına sahip kadınlarız ve sayın markalar, sizin bize hitap etmeniz gerekiyor. Gelelim üçüncü bölümün stylingine...Yapılacak performans kızların debut şarkıları olacak ''Zamansızdık''ın performansıydı ve yapılan looklar da kesinlikle göz alıcıydı. Bedirhan bu sefer onlarca bölümdür oluşturulan bir düzenin üzerine, 12 kişi kalmış kızların vibeina ve şarkıya uyan bir styling yapmalıydı ve yaptı da. ''Kız grubu diyince aklıma pembe ve siyah geliyor'' dedi -YG bunu duysa bayılırdı- ve looklarda bolca BLACK and PINK gördük. Şarkı yeni olduğu için lookların da tıpkı şarkı gibi fresh olmasını ve 2025'in moda trendlerine uymasını istediğini söyleyen Bedirhan, kombinler için olan ilhamını şöyle ifade ediyordu: ''2000 yılındaki britney spears'la 2025'in başındaki britney spears tanışsalar nasıl bir sahne kostümü ortaya çıkardı..'' düşüncesi ile yaptığını söyledi. Tozluklar, mini etekler, fiyonklar, parıltılı taşlı göz makyajları ve saç tinselleri...kısacası, kızların hepsi final lookları ile de yediler ve kırıntı bırakmadılar. Şimdi gelelim MANİFEST'e...Big5 programı ile birlikte altı kız çıkış yaptı ve big boss Tolga bu grubun adını MANİFEST koydu.

Kızların ilk albümleri için yaptıkları tüm çekimlerde dikkatimi sürekli tarzları çekti. Zaten gündelik hayatlarında da kendi tarzlarına sahip olan üyeler -ki Lidya'yı debut yapmasından çok öncesinden beri takip ediyorum ve tarzını seviyorum - (ayrıca bir ara ''kavga sevmeyen safe kpop stanleri'' olarak twitterdan takipleşiyorduk bile) - bir de Bedirhan gibi kendine has bir tarzı olan bir stilist ile çalışmaya başlayınca, bu yazıyı yazmazsam ayıp olacaktı!

Çıkışlarından beri beni en heyecanlandıran iş birlikleri kesinlikle Türk bir moda markası olarak dünyaya açılan MANC ile yaptıkları işbirliği oldu. Kızların tıpkı birer Winx Club perisi gibi kendileri ile matchleştirilen renklerde giydikleri Manc çizmeler harikaydı! Bunun dışında bir dikkatimi çeken de Bedirhan'ın kızları giydirirken -evet onu instagramdan takip ediyorum ve bu yazıyı da ona yollayacağım umarım okur ve sever - lokal markaları tercih etmesi. Mesela kızların albümlerini dinleme partisi yaptıkları ''girls night'' videolarındaki lookları... -ilk gördüğümde bayılacaktım güzelliklerinden- Mina'nın üzerindeki harika pembe parça Türk bir marka olan IAMNOTBASIC'den. Veya yine aynı videoda Lidya'nın giydiği pembe takım ve Esin'in giydiği Chaintop Rita Ora gibi ünlüleri giydiren Türk bir tasarımcı olan Asuman Öztürk'ün markası olan SUSU'dan. 

Lokal tasarımcıların hakettikleri spot ışığına sonunda kavuşmaları beni çok mutlu ediyor. ''Girl Group'' konseptinde moda dünyasında K-pop kız gruplarının domine ettiği bir dünyada MANİFEST türk modasını harika tarzları ile haritaya ekleyerek çok özel bir şey yapıyor. Bu işbirlikleri sadece kızlar ''güzel dursun'' diye yapılmıyor. Aslında her biri başlı başına ayrı bir mesaj. Tabii ki başka türk pop şarkıcıları da efsane parçalarla sahnelerinde yiyip bitiriyorlar, --örneğin Gülşen'in ikonik Givenchy Botları...-- stilistleri harika işler çıkarıyor ama MANİFEST'in enerjisi genç jenerasyonu çok daha fazla çekiyor. Bize, ikonik görünmek için illa Paris'e ya da Seul'e gitmemizin gerek olmadığını, en havalı parçaların bazen burada, İstanbul'da da yapılıp giyilebileceğini, bizim ruhumuzu, tavrımızı ve stil anlayışımızı bilen tasarımcıların da olabileceğini gösteriyorlar. 

Ayrıca, bizi yaş veya cinsiyet farketmeksizin, Grup Hepsi, Justin Bieber veya One Direction stanlediğimiz o eraya geri götürdükleri, o GENÇ KIZLIK heyecanını bize yeniden yaşattıkları için MANİFEST'e teşekkür etmeliyiz...Sadece debut yapmadılar, Türk popunun moda açlığını doyurdular ve sahnedeler! parlıyorlar! ve parlamaya devam edecekler!