Tren Yolculuğu (Hayat)

Hayatta bir tren yolculuğu gibi her durakta inenlerin ve binenlerin olduğu...

Hayatta tam olarak tren yolculuğu gibi, her bir durakta yeni birileri iniyor ve her yeni bir durakta yeni birileri biniyor. Aynı hayatımızın içinde farklı zamanlarda bazı insanların girip çıkmaları gibi. Tren yolculuğunda ne kadar durakta durursak duralım yolculuğun en sonunda tek başımıza kalıyoruz, aynı ölüm gibi düşünebilir işte bu da. Hayata birde böyle bakın derim.

Bu tren yolculuğumuzda çok istemesekte bizim şu anda vardığımız durakta inmek isteyen bir yolcumuz var diye düşünelim ona ısrarlar edip dur bakalım daha sonraki durakta inersinler dediğimizi ve hatta belkide bir anda treni harekete geçirip diğer durağa doğru gitmeye başladığımızı düşünelim bu yolcumuza yapılmış çok büyük bir hata olmaz mı? Yolcumuzu inmek istediği bir yerden başka bir yere göz göre göre götürdük artık belki bir işi vardı ya da neyse bir sebebi vardı inmek istemesinde sadece bir durak sonra inince ne kazanmış oldu ki makinist? acaba daha mı çok şey kaybetmiş oldu? Sonuçta yeni bir yolcu binebilirdi bu süreçte üstüne birde geride bir sürü geçen boş vakit kalmış oldu.

Bu hayatta bir şeyleri çok zorlamamak gerek hayatı olduğu gibi kabul etmek aslında bazen daha iyi olabiliyor bizim kendimizce sündürdüklerimiz işte sünmüş bir kıyafete dönüyor ya da uzatılmış bir yola dönüşüyor bununda kimseye faydası olmadığı gibi insanada bir faydası olmuyor. Bir arkadaşım çok güzel bir cümle etmişti yakın zamanda ''hayatı olduğu gibi kucakla'' hayatı olduğu gibi kucaklamak gerek aslında tamda arkadaşımın söylediği gibi.

Hayatta elinizden gelen mücadeleyi verdikten sonrasında bazende sadece durmak gerek inmek isteyenlerin inmek istediği duraklarda inmesine bakmak ve hayatın olağan akışına bırakmak gerek. Akıntıya karşı yüzmek zordur öyle değil mi? O yüzden bazen biraz beklemek gerek, akıntı geçsin ve biraz zaman geçsin herkes gitmek istediği yere gitsin sonra bizlerde yolumuza bakıp devam edelim.