Türkiye'de Demiryolu Yatırımları

Anadolu coğrafyasının ilk olarak demiryolu ile tanışması Osmanlı İmparatorluğu'nun dağıldığı döneme denk gelmektedir.

Türkiye, 3 tarafı denizlerle çevrili olan hem Asya da hem de Avrupa'da toprağı olan kıtalararası ülkelerden birisidir. Fakat Akdeniz ve Karadeniz'de yer alan dağların kıyıya paralel olması başta demiryolu olmak üzere önemli yatırımlarının maliyetini arttırmaktadır.

Anadolu coğrafyasının ilk olarak demiryolu ile tanışması Osmanlı İmparatorluğu'nun dağıldığı döneme denk gelmektedir. İlk olarak 1856 yılında Aydın-İzmir arasında demiryolu yapımına başlanılmıştır. 1866 yılı itibarıyla hizmete açılan demiryolu hattı ile birlikte Anadolu coğrafyasının farklı kısımlarına da demiryolu yatırımları yapıldı.

Cumhuriyeti'in ilanı ile birlikte yabancılar tarafından işletilen demiryolları millileştirildi. Ayrıca yeni hatlar da inşa edildi. 1923-1938 yılları arasında demiryolu yapımında askeri, ekonomik ve stratejik konum en önemli etkenlerdendi. Ankara -Sivas - Kalın, Ankara - Kayseri, Kayseri - Ulukışla, Kütahya - Tavşanlı - Balıkesir, Sivas - Erzurum, Fevzipaşa - Diyarbakır gibi çok sayıda hattın inşası ve açılışı yine bu dönem içerisinde gerçekleşti.

II. Dünya Savaşı ve sonrasında iktidara geçen Demokrat Parti döneminde demiryolu önemli bir ulaşım aracı olarak görülmemekteydi. Bu dönem içerisinde ağırlıklı olarak eski demiryolu hatlarının modernizasyonu ve birtakım yeni hatlar açıldı.

AKP'nin iktidara gelişimi ile birlikte ise demiryolu yatırımına önem az da olsa arttı. Bu dönemde 250 km/sa hıza ulaşabilen Yüksek Hızlı Tren (YHT), hat modernizasyonları ve yeni demiryolu hatları inşa edildi. Yıl süresine bakıldığında Anadolu'nun bazı önemli büyükşehirlerine henüz normal demiryolu hattı bile ulaşabilmiş değil. Uzun yıllardır süren Bilecek - Bursa - Bandırma ve Ankara - İzmir arasındaki hızlı tren hatlarının açılış tarihleri de sürekli olarak ertelenmekte.

YHT'ler ile kısmı bir gelişme olsada bu Anadolu coğrafyası için yeterli değildir. Türkiye'nin nüfus olarak en büyük üçüncü, dördüncü ve beşinci şehirleri olan İzmir, Bursa ve Antalya'ya henüz hızlı tren ulaşabilmiş değil. Bununla birlikte Bursa ve Antalya'ya halihazırda demiryolu hattı yok. Halihazırda İstanbul - Ankara, İstanbul - Konya, Ankara - Konya, Ankara - Karaman, Ankara - Sivas gibi hatlar olsa da bu hatlar hem yolcu hem de yük için yeterli olmamaktadır.

Ayrıca Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte Çin'in Demir İpek Yolu Projesinin kuzey kesimi şimdilik kapanınca Orta Koridor önem kazanmaya başladı. Orta Koridor'da her ne kadar Türkiye yer alsa da mevcut demiryolu yatırımları ne yazık ki eksik kalmakta. Karadeniz sahili, Batı Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki demiryolu yatırım eksikliği hem yerel de hem de uluslararası boyutta Türkiye'yi olumsuz etkilemektedir.

Batı Akdeniz'de Burdur ya da Isparta'dan bir hatla Antalya OSB, Antalya Limanına direkt bağlantı, Karadeniz sahil yolu hattı ile Gürcistan'ın Batum şehrinde yer alan demiryolu hattı birleştirilerek Karadeniz ekonomisinin canlandırılması, Erzurum üzerinden İran'a doğru demiryolu hattının yapılması, Gaziantep - Şanlıurfa - Mardin ve Diyarbakır arasına hem yolcu hem de yük taşımacılığı amacıyla demiryolu yatırımlarının ivedilikle sonuçlandırılması gerekiyor.