Türkiye’nin Başkenti: Ankara

Bu yazımda bütün çocukluğumu geçirdiğim başkentimiz Ankara’yı tüm detaylarıyla sizler için anlattım.

Bu yazımda doğup büyüdüğüm ve bir hafta önce yeniden kısa bir seyahatte bulunduğum Başkent Ankara’yı tüm detaylarıyla anlatıyorum.

Ankara bütün Türk vatandaşlarının, hatta dünyadaki diğer bir kısım insanın da bildiği üzere Osmanlı Devleti sonrası kurulmuş olan cumhuriyetimizin başkenti ve kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kabri, yani Anıtkabir’de bu şehir sınırları içerisinde bulunuyor. Maalesef insanların pek çoğu bu şehri detaylarıyla birlikte merak etmeyip, çoğu zaman yalnızca Anıtkabir’i ziyaret etmek için kısa süreliğine ziyaret ediyorlar. Osmanlı’dan kalma bir alışkanlık olduğunu düşündüğüm Türkiye’ de yalnızca İstanbul’un önemli görülmesi ve hemen bütün nüfusun orada toplanması gibi sebeplerden ötürü Ankara ne Türk insanı, ne yöneticiler, ne iş insanları, ne de turistler tarafından hak ettiği değeri hiçbir zaman göremedi. İşte ben bu şehirde doğumumdan Üniversite okumak amacıyla başka bir şehre taşınana kadar 18 yıl geçirmiş biri olarak; bu yazıda sizlere Ankara’nın önemli caddeleri ve semtleri, gezilecek turistik yerler, kültürü ve iklimini de içeren geniş bir anlatım yapmaya karar verdim. Hadi başlayalım.

Ankara’ya eğer ilk defa gidiyorsanız, ilk ayak bastığınızda sizlerde mutlaka Kızılay, Ulus ve Sıhhıye’nin şehrin merkezi olduğunu ve gezilecek yerlerin çoğunluğunun burada olduğunu anında fark ettiniz ya da fark edeceksiniz. Zira şehrin her yerinde bu üç semte giden toplu taşıma araçları mutlaka bulunur. Bu üç semtten ikisi Kızılay ve Sıhhıye Çankaya ilçesindeyken, Ulus semti Altındağ ilçesine bağlıdır. Bu semtlerden Ulus ve civarı PTT Pul Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Merkez Bankası ve Ziraat Bankası’nın Ankara’daki Genel Müdürlük Binaları, Kurtuluş Savaşı Müzesi, Birinci Meclis Binası, Tarihi Ulus Hali, Ankara Garı, Ankara Arena spor salonu ve 19 Mayıs Stadyumu’na ev sahipliği yapıyor. Kızılay ve civarı, özellikle Bakanlıklar olarak anılan kısımda ise Türkiye Büyük Millet Meclisi, Milli Savumna Bakanlığı ve İç İşleri Bakanlığının yanı sıra pek çok bakanlık yer alıyor. Kızılay’ın Güven Park, çevredeki çeşitli mağazalar, restoranlar, pek çok sokak ve caddede yer alan barlarla birlikte şehrin gece hayatının ve genel olarak eğlence hayatının merkezi olduğunu da söylemek kesinlikle yanlış bir değerlendirme olmayacaktır. Sıhhıye ve civarı ise bu iki semti birbirine bağlamakla birlikte, Ankara’nın en önemli devlet hastanelerin pek çoğuna ve Ankara Adliye’sine ev sahipliği yapıyor. Şu ana kadar anlattıklarımın ışığında, ben Ulus’u hem sosyolojik hem de mimari açıdan İstanbul’daki Eminönü veya Üsküdar’a benzetirken, Kızılay semtini Kadıköy veya Beşiktaş’ın merkezi noktalarına benzetiyorum.

Yukarıda bahsettiğim üç önemli semtin dışında Ankara’ya gittiğinizde Ulucanlar Cezaevi Müzesi, Beypazarı ve Gölbaşı ilçeleri gibi yerleri gezerken muhtemelen yoğun ayazdan da payınızı alacaksınız. İç Anadolu Bölgesi’nin pek çok ilinde olduğu gibi, oldukça kurak ve tarıma elverişsiz arazilerden oluşan Ankara’da sürekli olarak soğuğun olduğu fakat yağışın çok daha az görüldüğü bir iklim vardır. Özellikle babamla beraber çalıştığı işyerine gittiğimiz günlerde, o kuru sabah ayazının eşliğinde Ulus’ta Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü karşısında servis beklediğimiz günleri hala özlemle hatırlıyorum. Son olarak ülkedeki bütün kültürlerin buluşma noktası olan İstanbul’un aksine, Ankara şehrinin ve insanının kendine özgü kültürel yapısından da söz etmek gerekiyor. Belki bu şehrin bir evladı olduğumdan kaynaklanıyordur fakat ben gerçekten de bu şehrin kendisine özgü Ankara oyun havalarının merkezde olduğu bir kültürü olduğuna inanıyorum. İnsanların davranış tarzları dahi bunu özetler nitelikte.

Böylelikle bu yazımda sizlere muhtemelen yalnızca başkent olduğunu ve Anıtkabir’in varlığı ile bildiğiniz memleketim Ankara’yı tanıtmaya çalıştım. Ankara’ya olası seyahatinizde Beştepe’deki otobüs terminali A.Ş.T.İ., şehrin merkezindeki yüksek hızlı tren garı veya Çubuk ilçesindeki Esenboğa Havalimanı’nı kullanabilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşünceye dek…