Üçüncü Sinema Nedir?

Sinema sadece sinema değildir!

Üçüncü Sinema aslında sinemanın ne işe yaradığı sorusunu yeniden soran bir yaklaşım. Bu anlayış, özellikle Latin Amerika’da ortaya çıkıyor; Fernando Solanas ve Octavio Getino’nun kaleme aldığı bir manifestoyla temelleri atılıyor. Temel fikir şu: Sinema sadece eğlence için kullanılmasın, toplumu değiştirme gücüne sahip bir araç olsun.

Bu sinema anlayışı, Hollywood’un o parıltılı, bireyci filmlerine karşı çıkıyor. Hani o filmler var ya, her şey çok güzel, insanlar genelde yakışıklı ya da güzel, sorunlar çözülüyor, bireyler mutlu sona ulaşıyor… Üçüncü Sinema diyor ki: “Gerçek hayat öyle değil. Toplumda sınıf farkları var, sömürü var, baskılar var. Gelin biraz bunları konuşalım.” Yani amaç, izleyiciyi koltuğa çakıp sadece duygusal bir hikâye anlatmak değil; aksine, izleyiciyi düşündürmek, harekete geçirmek.


Yol(1982)-Yılmaz Güney


Aynı zamanda bu sinema türü anti-emperyalist bir duruş da sergiliyor. Batı’nın sinema üzerinden yarattığı “ideal dünya” algısına karşı çıkıyor. Diyor ki: “Bize sürekli Batı’nın nasıl yaşadığını, neyin ‘doğru’ olduğunu anlatıyorsunuz, ama bizim gerçekliğimiz çok farklı.” Bu yüzden Üçüncü Sinema, kendi halkının, kendi kültürünün hikâyelerini anlatmayı önemsiyor.

Hollywood dışında kalan iki akıma da karşı bir duruşu var. Birinci sinema zaten Hollywood’un kendisi. İkinci sinema ise daha sanat filmleri, bireyin iç dünyasını, yalnızlığını, karamsarlığını işleyen yapımlar. Üçüncü Sinema ise bu bireyselliğin ötesine geçiyor. “Çözüm bireyde değil, toplumda” diyor. Yani mesele sadece bir insanın hikâyesi değil, toplumun tamamı.


La Hora de los Hornos(1968)- Octavio Getino, Fernando Solanas


Fransız Yeni Dalgası ve İtalyan Yeni Gerçekçilik gibi akımlardan etkilenmiş ama onların da ötesine geçiyor aslında. Çünkü sadece sinemasal bir tarzdan bahsetmiyoruz burada. Aynı zamanda bir direniş biçimi bu. Bir protesto. Bir mücadele çağrısı.

Bu anlayışa örnek verecek olursak; Solanas ve Getino’nun "La Hora de los Hornos" filmi tam bir Üçüncü Sinema manifestosu gibi. Şili’den "El Chacal de Nahueltoro", Türkiye’den ise Yılmaz Güney’in "Yol" filmi bu kategoriye girebilir.

Sonuç olarak, Üçüncü Sinema, “sinema sadece sinema değildir” diyor. Bir araçtır. Değişimi başlatmanın, sorgulatmanın, hatta harekete geçirmenin bir yolu.