Yazıyorum yazmıyorum, kendimi hep deniyorum!

Düşünüyorum öyleyse yazayım?


Bazı insanlar konuşur bazıları yazar. Ben hem hayata yetişmeye hem hayata iz bırakmaya çalışan biriyim. Yani hem konuşup hem yazan o nadir tayfa... Ama bazen yazarken şunu da merak ediyordum. "Uzun süre yazmasam yazacak yeni fikirlere sahip olabilir miyim? Durduk yere ilham gelir mi?"

Sanırım beynim yazmaya da çok aşina olduğundan, düşünerek üretmek onun bir görevi haline geldi. Çünkü yazmasam da "Yazacak çok şey birikti." demeye başladım. Bir alarm kurmuş gibi nöronlarım beni uyarırken onlara tamam diyip susmaları için klavye başına oturdum. Ancak ne yazacağımı ne ben biliyorum ne nöronlarım...

Velhasıl benim içimde bir yazma dürtüsü var da konu ne zaman nereden çıkar onu ben de bilmiyorum. Sevgili okurlar. Umarım güzel günlerde daha içerik dolu yazılarla sizlerle olurum. Denemeye ve kendimizi sınamaya devam.