Yeniden Başlamak
“başaramama” korkusunu dizginleyerek tükenmeden harekete geçmek
Ama bu kez kendimi suçlamadan...
Uzun zamandır yazılarımı bir türlü beğenip yayınlayamıyorum. Sanki hiçbir şey yeterince “iyi” değilmiş gibi geliyor. Ama artık bu “başaramama” korkusunu biraz dizginleyip, yeniden –tüm yazılarımı yazmak üzere– buraya dönüyorum.
Çünkü evet, bazen insan gerçekten yoruluyor.
Gündem ağır. Zihin yorgun. Sorumluluklar çok. İstekler sonsuz ama zaman sınırlı. Üretmek istiyorsun, olmuyor. Her şey üst üste geliyor. Kusursuz olmaya çalışırken dağılıyorsun.
Ben de son zamanlarda hem çalışmak, hem üretmek, hem gündemi takip etmek, hem okumak, hem sosyalleşmek, hem de evime ve kedime karşı sorumluluklarımı yerine getirmeye çabalarken bir yerlerden fire veriyorum. Ve tam da o an başlıyor o tanıdık duygu: Yetersizlik. Sanki hayatıma ihanet etmişim gibi, sanki bir haksızlığa ses çıkarmazsam suç ortağı olurmuşum gibi hissediyorum.
Kendime şu soruyu soruyorum: “Bu hâlin sonu ne olacak?”
Ve içimden bir yan hemen cevaplıyor:
“Ya süper kadın olacaksın… Ya da pes edip tükeneceksin.”
İkisi de pek iç açıcı değil açıkçası.
Çünkü gün 24 saat. Ve ben sadece sıradan bir insanım.
Nereden, ne zaman kodlandık bu “her şeyi eksiksiz yapma zorunluluğuna”? Hiçbir fikrim yok. Ama şunu fark ettim: Bu düşünceyle mücadele etmem gerekiyor. Evet, klişe olacak ama her farkındalık bir başlangıçtır, değil mi? (Yaşam koçluğu külliyatı tam burada devreye giriyor.)
Zihinsel sağlık dediğimiz şey de bir yerde kendini biraz ikna edebilme becerisi değil mi zaten? Bazen gerçekten inanmıyorsun ama kendine “iyiymişsin gibi” davranıyorsun. Bu bir tür kendini manipüle etme hâli mi? Belki. Ama bazen buna da ihtiyacımız var. Bunu manipülasyon değil, hayatta kalma stratejisi diye adlandırmak istiyorum.
İşte böyle. Bu yazı biraz iç dökme, biraz kendime telkin, biraz da "yalnız değilsiniz" deme hâli.
Çünkü biz yalnız değiliz.
Bu ülkenin gençleri, sen, ben, biz… Hepimiz benzer bir yükle yaşıyoruz.
Yeterince iyiyiz.
Yapabildiğimiz kadarıyla kıymetliyiz.
Ve kendimize iyi bakmak, bir görev değil… bir ihtiyaç.
Kendinize, mentalinize ve enerjinize sahip çıkın. Çünkü biz bu ülkenin geleceğine gerçekten lazımız.