Bedeller

Kimi için ödüyorsun bu bedeli?

Hayat bir denklem gibi istediklerimizin karşılarına bedellerini yerleştirir. En küçüğünden en büyüğüne bu böyle bir alışveriştir. Sen bir şey vermeden hayat sana istediğini vermez. İyi bir okul, güzel bir iş, bir ev, araba, aile... Ne istersen iste bunun illa bir karşılığı olacaktır. Ya öncesinde ya sonrasında.

Herhalde istediğimiz en zor şey özgür olmaktır. Var olan bağlarına rağmen gökte uçmayı hayal eder insan. Savrulmayı, uçmayı, iradesinden çok süzülmeyi hayal eder. Ama bağlar, sorumluluklar, yaşadığın topraklar seni olduğun yerde tutar. Onları aşmak işte bu özgürlüğün bedelidir aslında. Bazıları bu bedeli ödemeye gelince sıra geri adım atar çünkü varolanı değiştirmeye, yalnız kalmaya razı gelmez. Bazıları da ateşe yürüyecek kadar delidir. Onlar gözünü karartığında kendilerinden başkalarının ne istediği, ne düşündüğünün önemi kalmaz. Belki bencilce belki de cesurca gelecek bu karar ne olursa olsun "kendi" içindir. Başkaları için bedel ödeyenler, vazgeçenler tam olarak ne için vazgeçmiştir? Ne için bu kadar bedel ödemiştir? Aile için mi? Elalem için mi? Kim için ödenmiştir bu bedel? Aile dediğimiz o yerde herkes kendi yolunu çizmeye başladıktan sonra en vefakar olana ne kalır geride. Senin o cesaret etmediğin o özgürlüğe başkaları koşarak gittiinde anlarsın aslında bir hayatı mahvettiğini. Bu da bir ömür insanın duyacağı öfkeye sebebiyet verir.

Sırf kendi cesaretsizliği yüzünden heba edilen bir ömür, günün sonunda birilerini suçlumaya iter. Çünkü aynayı kendine çevirmek, zordur çoğu zaman. Birilerini günah keçisi seçer, yaşayamadıklarını onlar yüzüne vurursun. Oysaki bu öfke aslında kendinedir. Bedelini ödemeye cesaret edemediklerini başkaları yaşayınca içindeki öfke çoğalır çünkü kendin de bilirsin içten içe o senin olmak istediğin kişidir.

Şimdi otur da düşün, sen kimin için bedel ödüyorsun?