Divan-ı Lügat-ı Türk

Tarihin değeleri sözlüklerinden birinin incelemesidir.


Sözlük, bir dilin bütün ya da belli bir çağda kullanılmış sözcük ve deyimlerin alfabetik sıraya göre alarak tanımlarını veren, açıklayan ya da başka bir dildeki karşılığını veren yapıta denir. Sözlükler bir toplumun dil yapısını, kültürünü, entelektüel birikimini anlayabilmemiz için çok önemli eserlerdir. Sözlükler belirli noktalarda geçmişle aramızda köprü kurar.

 Kâşgarlı Mahmud Dîvânü lugāti’t-Türk’ü, 1 Cemâziyelevvel 464’te (25 Ocak 1072) yazmaya başlamış ve birkaç defa gözden geçirip yeni ilâveler yaptıktan sonra 12 Cemâziyelâhir 466’da (12 Şubat 1074) tamamlamıştır. Eser, II. Meşrutiyet’in ilânından sonra İstanbul’da bulunmuştur. Eser ilk defa, Kilisli Rıfat Bilge tarafından incelenerek Arap harfleriyle üç cilt halinde yayımlanmıştır.Türkiye’de ise eseri M. Fuat Köprülü, Zeki Velidi Togan, Necip Asım, Besim Atalay, Ahmet Caferoğlu olmak üzere birçok önemli edebiyatçı incelemiştir.

 Dîvânu Lügat-ı Türk’ün asıl yazılma amacı, Araplara Türkçeyi öğretmektir. O dönem Arapça’nın ana dil olarak benimsenmesi ve Türkçe’nin hak ettiği değeri görmemesi ise bir başka sebep olarak kabul edilebilir.

 Dîvânu Lügat-ı Türk, Türk dilinin bilinen ilk sözlüğü olarak hem edebiyatta hem de tarihte önemli bir yere sahiptir. Eser Türkçeden Arapçaya ansiklopedik olacak şekilde hazırlanmıştır. Arapça kelimelerin Türkçe karşılığı daha kolay anlaşılabilsin diye örneklerle verilmiştir. Eser, sadece Karahan’lı lehçesi açısından zengin değildir, eserde birçok Türk lehçesi bulunmaktadır.

 Dîvânu Lügat-ı Türk, bilinen ilk Türkçe sözlük olmasına ek olarak birçok önemli noktaya daha sahiptir. Eser, birçok sosyal bilim dalı için de önemlidir:

 Eser boylar hakkında verdiği bilgiler sayesinde etnolojik bir eserdir. 

Eser, bir şiir antolojisidir. O döneme ait birçok önemli yazarın şiirlerini bulmak mümkündür. 

Dîvânu Lügat-ı Türk, kültürel olarak bize Türk boylarının ağız yapıları hakkında bilgi veren diyalektolojik bir eserdir; aynı zamanda bize o dönemin örf ve adetleri hakkında bilgiler de vermektedir. Eser kelimelerin yapıları bakımından sekiz ana bölümden oluşmaktadır.

 Eser coğrafik olarak da önemli bir yere sahiptir. Eserde o dönemin önemli yerlerini (kasaba, akarsu, köy vb.) belirli bir harita üzerinde gösterilmektedir Eserde yer alan bu haritanın ilk Türk dünyası haritası olması, eserin coğrafik değerini çok açıklar.

Dîvânu Lügat-ı Türk de kişi ve yer adlarının bulunması onomastik (ad bilgisi) ile ilgili bir çalışmadır.

Eserde atasözlerinin bulunması, eserin edebiyat için öneminin bir başka sebebidir.

Dîvânu Lügat-ı Türk de Kaşgarlı Mahmut hakkında otobiyografik bilgiler de bulunmaktadır. Kaşgarlı Mahmut’un eserinde kendisinden ve düşünce yapısından bahsetmesi, bize eserin düşünce yapısının açıklamaktadır. Eser, Türklüğe ve Türk diline verdiği öneme dayalıdır. Eser’in günümüze ulaşan tek bir nüshası vardır.1266 yılında Şam da bulunmuştur. 

Dîvânu Lügat-ı Türk şu an Fatih’te “Millet Yazma Eser Kütüphanesi’nde” muhafaza edilmektedir.