Herkese Koşup, İyileştirmeye Çalışmaktan Yorulmadın mı?
Kendini iyileştirmek istemeyen birini iyileştiremezsin..
Ben en çok herkese koşup kendine geç kalmamla meşhurum. Küçükken çok güzel bir bahçemiz vardı. Bahçede koşarken düşsem de koşup, oynamaya devam ederdim. Bacağım acısa da acısını aldırış etmezdim. İnsan kendi yarasını neden görmezden gelir ki? Senin görmezden geldiğin acıyı başkaları görür mü? Belki de acımı görmeyişim çocukluktan kalmıştı. Dizlerim kanadı, kalbim acıdı ama ben yaram yokmuş gibi sanki ben çok iyiymişim gibi herkese koştum. İnsanları bir psikolog gibi dinledim. Yargılamadım, incitmedim, anlamaya çalıştım. Yetmedi yaralarını iyileştirmek için kendimi harap ettim. İyileşmek istemediler ama ben iyileşmeleri için elimden geleni yaptım. İnsan iyileşmek istemeyen birini iyileştiremez ki? Ben bunu çok geç anladım.
Ve en çok kalbimi inciten şey; en zor zamanlarımda yalnızlığa sürüklendim. Kalbin iyi mi, diye soran olmadı. Oysa ben her konuştuğum kişiye hep kalbin iyi mi diye sorardım. Oysa ben yalnız kalmak isteyen kişiye varlığımı hissettirirdim. Bir omuza öyle ihtiyaç duydum ki, biri saçımı okşasın, gözyaşlarımı silsin, sımsıkı sarılsın, bugünler geçecek, ben hep yanında olacağım diyen birinin varlığının eksikliğini hissettim. Ben herkese koşarken kimse bana koşmadı. Herkes sadece senin derdin mi var diye söylemlerde bulunurken bilmiyorlardı ben yaralıyken bile herkese koşmuştum. Ben kanayan dizlerimi, kırık kalbimi bile görmezden gelip herkese koşmuştum. Biri bana bir tane çiçek uzatsın. Ben bütün bahçemi veriyordum. Oysa çiçek bahçesi verdiklerim , bahçemi dikene dönüştürmüştü. Kıymet bilmemişlerdi. Ben hep kıymet vermeyenlere koşmuştum.
Herkese koşmaktan yoruldum. Herkese koşarken kendimi, duygularımı, yaşadıklarımı görmezden gelmekten yoruldum. Gözlerinin içi parlıyor, hayatta sanki sen hiçbir şey yasamamışsın gibi ithamlarda bulunan kişiler benim gözümün ışığının söndüğü günleri görmeyenlerdi. Ben hep kendi kendimi iyileştirdim. Kendi yaralarımı sardım. Geceleri saçlarımı okşayıp, geçecek diye uyuyup sabahları aynaya bakıp gözlerinde ki o parıltı geri gelsin diye elimden geleni yapacağım diye kendime sözler verdim. Gece ağlarken sabah hiçbir şey yokmuş gibi hayata devam ettim.
Şimdilerde sorguluyorum; yanımda olanları, olmayanları, her şeyi...
Ve hayat bana acımasız şekilde 3 şey öğretti ; sen herkese koşarsın ama kimse sana koşmaz. Herkesi iyileştirmeye çalışma, kendini iyileştirmek istemeyen birini iyileştirmezsin. Ve hayatta önceliğin kendin olmazsa hep dizlerin, kalbin yara içinde kalırsın.
Ve son olarak siz siz olun önce kendinize koşun. Ve unutmayın siz iyi olmadan kimseye iyi gelemezsiniz. Ve herkesi iyileştirmezsin.